UMUTLARIMIZ TÜM TEHDİTLERİ BERTARAF EDECEKTİR

 

 

Yeni yıl yeni umutlar demektir. Planlamayı yaptığımız, gelecekte ulaşılması gereken hedeflerin belirlenmesi bakımından da önemli bir hayat fırsatıdır. Muhasebeden uzak, değerlendirme yapamayan, geleceği hayal edemeyen ve en önemlisi cesaretle bu hayallerin peşinde koşamayanlardan asla olmadık, olmayacağız da. Önümüze çıkan, gittiğimiz yolda bizlere engel olmaya çalışanlar, bizim kararlılıkla yürüdüğümüz yolda sadece gölge olabilirler. Bu gölgeler her zaman arkamızdan bizleri takip edebilirler, ama asla önümüze geçip gerçek engel olamazlar.

         

           Hepimiz insanız. Elbette ki, insan olarak korkuda dahil olmak üzere birçok duyguyu içimizde barındırırız . Önemli olan korku gibi duyguların bizlerin yürüdüğümüz yoldan saptırmaması veya yürümekten vazgeçirmemesidir. Tabiî ki bu işler kolay olsaydı bizlere kalmazdı. 2005 yılında başımıza gelenlerden sonra birçok insan bizlerin cesaretinin kırıldığı ve inandığımız yolda yürümekten vazgeçtiğimizi düşünmüştü. İlerleyen zaman gösterdi ki kararlılığımızın arttığı, yürekliliğimizin katlandığı ve aynı zamanda etrafımızdaki zarar verici unsurların da temizlendiği görüldü. Kim ne yaptıysa kendisine yapmıştır. Ama bizlerin hak mücadelesinden asla vazgeçmediğini tüm okurlarımız ve kamuoyu zaten biliyor. Burada yaptıklarımızı saymayı bizim anlayışımızla bağdaştırmamız mümkün değildir. Önemli olan yapacaklarımızı paylaşmak ve sizden aldığımız güçle yürüdüğümüz yolda hızımızı artırmaktır. Bu konuda hayallerimiz büyüktür. Umutlarımız ortaya çıkan şart ve koşullardan destek alarak da gün geçtikçe kuvvetlenmektedir. Özgüvenimiz artıkça birilerinde bundan büyük rahatsızlık duyduklarını görmekteyiz.

 

Aralık 2007 de karşılaştığımız ve esef duyduğumuz hadiseleri de paylaşmayı borç biliriz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde açtığımız davalar nedeniyle Bulgaristan devleti adına hareket ettiklerini iddia eden şahıslardan tehditler aldım. Eğer, açtığımız davalardan vazgeçmez isek başımıza Türkiye’de öyle iftiralar geleceğini, başımız büyük belaya gireceğini iddialı tehditlere şahit oldum. Pes doğrusu, Anavatanımızda, Türkiye Cumhuriyetimizin topraklarında böyle bir durumla karşılaşmış olmamız bizlerin millet olarak ne kadar çok çalışmamız gerektiğini gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu konuyu da ilgili makamlarımızla yazılı olarak paylaştığımızı da ifade etmeliyim. Allahımıza bin şükür hiç kimseden hiçbir korkumuz yoktur. İçimizdeki devlet ve millet sevgisi bizlerin tüm korkularının üstesinden gelmesi için yeter. Gelişen Türkiye’mizin, Ankara’da bürokratlarımızın da ufuklarının daha da genişlemesiyle ve tüm bunlar bizlerin umutlarıyla birleşmesiyle bu pozitif enerji insanoğluna çok daha faydalı katma değerli eserler üretebilecektir.

          

          Önümüzdeki dönem uluslar arası faaliyetlerimize hız vereceğiz. Balkanlarda paylaşım ve hoşgörü kültürünün egemen olması için daha çok da çalışacağız. Bulgaristan’da 1984--1989 yıllarında Asimilasyon ve Soykırım yaşamış olmamıza rağmen, hiçbir halka ve etnik mensubiyete karşı kin ve nefret duymuyoruz. Hiçbir zaman intikam peşinde değiliz. Dinimizin bizlere buyurduğu hoşgörü bizlerin hayat rehberidir. Uzlaşma ve anlaşma kültürünün Balkanlarda egemen olması için sivil toplum kuruluşu olarak daha aktif olacağız. Bizden farklı düşünen ve davrananlardan  nefret etmeyeceğiz. Böyle bir nefretin ortaya çıkmasına izin verirsek, bizlerin uzlaşma ve hoşgörüden uzaklaşması sonucu ortaya çıkacağını hep hatırlamalıyız. Böyle bir tarihi ve insanlık hatasına asla izin vermeyeceğiz.

       

          Hukuktan doğan haklarımızı ise gerek dava, gerek şikayet yoluyla her zaman talep edeceğiz. Bu talepler hakkın egemen olması, insanların daha mutlu olması için yapılmaktadır. Devletleri oluşturan insanlar olduğuna göre, devletlerinde onları oluşturan insanlara bir borcu bulunduğunu asla unutmamalıyız. Bu mutluluk umutları tüm tehditleri bertaraf edecektir. Umutlar güçlü oldukça ve bunların peşinde koşan insanların kararlılığı tartışmasız oldukça tüm tehditler ortadan kalkacağını hep birlikte göreceğiz. Güçlü toplumsal umutların karşısında bireysel tehditler hiçbir anlam ifade etmezler. Yeni yılda güçlü toplumsal umutlar hep bizimle birlikte olsun.