Bulgaristan termal turizm'i keşfetti |
||
Bulgaristan, şifalı kaplıca suları bakımından zengin bir ülke. Ülkedeki şifalı sular bel ve kemik rahatsızlıklarının yanında merkezi ve çevresel sinir sistemi hastalıklarına iyi geliyor.
Kaplıca için Pavel Banya, zaman olarak eylül ayı tercih ediliyor. Şifalı sular sayesinde Bulgaristan, yabancı turistlerin yeni gözdesi haline geldi.
|
![]() |
|
İklim olarak dağ, deniz ve kaplıca turizmini birleştiren bir yapıya sahip olan Bulgaristan son yıllarda yabancıların tatil gözdesi oldu. Cumhurbaşkanlığı için hazırlanan 10 yıllık gelişim stratejisinde ülkenin petrol değerinde doğal suya sahip olduğu ve bu yönde çalışmalar yapıldığı takdirde Bulgaristan'ın Avrupa'nın kaplıca merkezi olabileceği belirtildi. Aynı raporda, Bulgaristan'ın bu değerli kaynak sularının sadece yüzde 20'sini değerlendirebildiği, geri kalanının ise boşa aktığı hatırlatıldı. Gayri menkul şirket yetkilileri yabancıların, mineral sulara yakın, sakin ve doğal ortamlarda ev satın aldıklarını ve bu sayının gittikçe arttığını söylüyor. Yetkililer, Bulgaristan'daki mineral su kültürünün, ülkedeki çok sayıda ve içerik bakımından kaliteli kaplıcalar sayesinde yeni yeni geliştiğini söylüyor. |
![]() |
|
Uzmanlar, mineral suların çoğunun termal (sıcak) olmasının ve ülkenin termal sular ile tedavi geleneklerine sahip olmasının yabancılara cazip geldiğini vurguluyor. İçerdikleri minareller bakımından şifalı kaplıcalara Almanya ve Avusturya Sağlık Kasaları, kendi vatandaşlarını tedaviye gönderiyor. Kaplıca banyosu nasıl yapılmalı? Mineral termal suların ve bunlara ait çamurların, banyo, içme ve solunum yolu ile kullanılması, fizik tedavi, rehabilitasyon, beden eğitimi, masaj, psikoterapi, diyet vb. yan tedavilerle birleştirilmesi ile oluşturulan prosedür uygulamalarının uzman doktor denetiminde yapıldığı sağlık tesislerine kaplıca denilmektedir. Kaplıca tedavisi en başta kaplıca suyunun kullanılmasına dayanmaktadır. İnsan vücudununkine yakın, 35-38°C aralığında sıcaklığa sahip olan kaplıca suları ile yapılır, genelde önerilen yönteme göre belli zaman aralıklarında termal su ile dolu bir banyo küvetine veya havuza girilerek gerçekleştirilir. Genel olarak, banyo suyunun sıcaklık derecesi vücut hararetinde, 38ºC - 40ºC dereceyi geçmemelidir. Kalp krizi (İnfarkt) ve beyin kanaması (insult) geçirenler için suyun kesinlikle sıcak olmaması ve vücut ısısında kullanılması gerekiyor. Genelde mineral sular, kalp hastalarına kanın daha kolay kalbe gitmesini sağladığı için olumlu etki yapıyor. Dolu mide kalbi zorluyor. Kaplıca suyu prosedürü de kendi başına bir zorluk olduğundan yapıldıktan sonra yarım saat ile bir saat arasında istirahat edilmesi gerekiyor. Hangi mineral sular içilebilir? Mineral sular insan için gerekli birçok mikro ve makro elementler içermesine rağmen, her mineral su her gün içilemiyor. Günlük tüketime düşük mineral seviyesine sahip olan sular uygundur. Kaynak suları yer kürenin kilometrelerce derinliğinden geldiği için insan için zararlı mikroorganizmalar barındırmıyor. Ayrıca suların şişelemesi yapıldıktan sonra hiç bir kimyasal değişime uğramayarak uzun süre muhafaza edilebiliyor. Sofya'da çıkan suyun bağırsaklara etkili olduğu biliniyor. Daha çok kükürt bulunan su insan için eklemlere ve cilt hastalıklarına, flor olan sular ise diş bozukluklarına ve kemik erimesine faydalı oluyor. Kaplıcalar en çok hangi hastalıklarda etkili oluyor Mineral maddeleri içeren suyla tedavi yöntemi eskiden beri bilinmektedir. Ülkedeki değerli şifalı sulardan yararlanan Yunan ve Romalılar, suların bulunduğu mekanlara yerleşim yerleri kurmuşlardır. Sofya, Hisar, Velingrad, Devin ve Bankya gibi şehirlerde bulunan eski çağ kalıntıları bunu ispatlamaktadır. Ülkede çok sayıda mevcut olan kaplıcalar, içerdikleri mineraller, sıcaklık ve basınç seviyesine göre farklı hastalıklara iyi gelmektedir. Antoniya Stoyanova, doğal su ve şifalı çamurla en iyi tedavi edilen hastalıkların bel ve kemik rahatsızlıklarının yanında merkezi ve çevresel sinir sistemi hastalıkları olduğunu vurguluyor. En az 10 günlük program yapılmalı Tedavi esnasında günde en fazla iki kez banyo tercih edilmelidir. Banyo sayısı haftada 4-7 gün arasında değişebilir. Banyo günlük veya günaşırı yapılır. Günlük banyolarda haftada bir gün ara verilir. Banyo süresi ortalama 5 - 25 dakika olarak belirlenir. Süre başlangıçta az tutulur, giderek artırılır. Kaplıcalarda toplam banyo sayısı ortalama 15 - 21 olmalıdır. Mineral su tedavisinde süre en az 10 gün, en fazla 20 olarak tercih edilir. Gerekli faydayı sağlamak için 3 haftalık bir tedavi ve en az 21 banyo önerilmektedir. Birinci banyo kahvaltıdan önce aç iken veya kahvaltıdan 1 saat sonra, ikinci banyo akşam yemeğinden 2 saat önce yapılması halinde azami derecede fayda sağlanır. Termal banyo aç iken yapılmalı Sıcak su banyolarına tok iken girmek sakıncalıdır. Banyolar kesinlikle, sabahları aç ya da hafif bir kahvaltıdan bir saat sonra veya akşamları yemekten iki saat önce yapılmalıdır. Termal havuz içinde yüzülmemeli, fazla hareket etmeden dik veya oturur pozisyonda durulmalıdır. Fazla hareket dolaşım sisteminde aşırı yüklenmelere sebep olur. Su içi egzersiz yapılacaksa vücudun ne sıcak ne de soğuk hissettiği 34ºC - 35ºC veya daha düşük sıcaklıklarda sular kullanılmalıdır. Kesinlikle daha sıcak sularda egzersiz yapılmamalıdır. Suyun kaldırma kuvvetinden dolayı su içinde egzersiz kolay yapılır. Su içinde hareket deriden mineral ve gaz emilimini artırır. Ayrıca tedavi süresince vücudu soğuktan korumalıdır. Kaplıcaların başlıca faydaları Kaplıca aslında arınma ve temizlenmeyle birlikte bünyenin güçlenmesini sağlar. Kişi, hastalıkların olumsuz etkilerini üzerinden atabilir. Kaplıcanın bulunduğu iklimin etkilerinden yararlanılır. Mineral sular ucuz bir güzellik iksiridir. Bedeni toksinlerden, serbest radikallerden arındırıp, psikolojik rahatlama meydana getiriyor. Suyun içerdiği magnezyum ve potasyumun hücre yenileme ve söktürücülüğü sayesinde cilt için hem içme kürü hem de banyo kürü olarak kullanıldığında cilt sağlığı ve güzelliğinde önemli iyileşmeler sağlar. Kan dolaşımını arttırarak ciltteki yorgun ve solgun görünümü yok eder, canlı bir görünüm kazandırır. Ayrıca ciltteki akne ve sivilcelerin tedavisinde etkilidir.
|
||